‘’ÇESİAD’’ ATA’YA MİNNET ZİYARETİNDE”

‘’ÇESİAD’’ ATA’YA MİNNET ZİYARETİNDE”

 

(18-19 Kasım 2023, Ankara)

Ankara’ya yapacağımız ÇESİAD Ata’ya minnet ziyaretimiz için 18 Kasım 2023 Cumartesi günü saat 07.30’da dernek merkezimizde buluştuk. Her birimiz iki gün sürecek yolculuğumuz için oldukça heyecanlıydık. Herkesin gelmesiyle birlikte otobüsteki yerlerimizi alarak yola koyulduk.

Yolculuğumuzun ilk dakikalarında otobüsteki arkadaşlarımızın çoğunluğunun tanışmasına ve samimiyetine vesile olan Sungurlu Projemizi anarak, aramıza yeni katılan arkadaşlarımıza, birlikte gerçekleştirdiğimiz programların bizler için ne kadar kıymetli olduğundan bahsettik.Aslında o kısa sürede birbirimizle bıkmadan süren sohbetlerimiz, kimimizin hüzünlenip kimimizin neşelendiği şarkılar, hatta kimimizin sınıf arkadaşını ilk defa orada gördüğü tesadüflerdi bizi birbirimize bağlayan. Sohbetlerimize doyum olmayacağını anlayıp biraz da kulaklarımızın pasını silmek için şarkılarla yolculuğumuza devam ettik. İlk molamızda kahvaltımızı yaparken heyecanla akşam olacak serbest zamanımızı planlamaya başlamıştık bile.

Ankara’ya vardığımız ilk anlardan itibaren bazılarımızda atasını bir daha ziyaret edecek olmanın verdiği mutluluk, bazılarımızda da ilk defa görecek olmanın verdiği heyecan vardı. Bu gezinin Cumhuriyetimizin ilanının yüzüncü yılı itibarıyla Ata’mıza duyduğumuz büyük minnet için yapılması da bir o kadar anlamlıydı bizler için. Atatürk’e herkesin etmesi gereken bir teşekkür borcu vardı. Biz ÇESİAD ailesi olarak herkes adına, Ankara’ya vardığımız ilk anda Anıtkabir’e giderek Atamız’a teşekkürlerimizi ilettik. Orada yüzlerce kişinin Atatürk’e duyduğu sonsuz sevgi ve özlemin ne kadar özel olduğuna hepimiz şahit olduk.

Daha sonrasında nöbet değişimini izledik ve ardından hatıra fotoğrafımızı çektirerek Anıtkabir’den Ata’mıza her zaman duyacağımız o büyük şükranla oradan ayrıldık. Bir sonraki durağımız Kızılay’dı. Ankara’da yemek için hepimizin aklında o vardı; Aspava. Burada afiyetle yemeklerimizi yedik. Ardından gelen tatlı ve çayla birlikte yorgunluğumuzu bir nebze de olsa azalttık. Serbest zaman başladığında maalesef Ankara’nın o soğuğu ve yağmuru ile karşı karşıya kalmıştık. Herkes, yaptığı planlar doğrultusunda yolunu çizerek iki saatlik vaktini geçirmeye başladı.

İki saatin ardından Kızılay’da bizi bekleyen otobüsümüze doğru yol alarak tekrar bir araya geldik. Artık tam anlamıyla dinlenme vaktiydi. Bize bu gece konaklamada ev sahipliği yapan Erman Ilıcak Fen Lisesi öğrenci yurduna geçerek eşyalarımızı yerleştirdik. Biraz dinlenme hepimize oldukça iyi gelecekti. Ardından WhatsApp grubumuza gelen ‘’Arkadaşlar aşağıda çay içmek için toplanıyoruz, biraz sohbet edip yarını konuşuruz’’ mesajı ile bütün yorgunluğumuzu unutup kendimizi bir anda aşağıda bulduk.

Hepimiz pijamalı, yüzünden belli olan uykulu hallerimizle çaylarımızı yudumlarken bugünü değerlendirip yarının planını konuşarak biraz daha vakit geçirdik. Daha sonra kızlar ve erkekler yurdu olmak üzere bizlere ayrılan alanlara geçtik. Ancak çoğunluğu uyku tutmamış ki WhatsApp grubuna erkeklerden gelen mesajlar doğrultusunda onlar maç izlemeye başlamış, kızlar tarafında da durum onlardan farksız bir şekilde muhabbet halinde varlığını sürdürüyordu.

Sonrasında teker teker odalarımıza dağıldık. Ertesi gün kararlaştırdığımız saatte aşağıda toplanarak ikinci gün için yolumuza koyulduk. İlk durağımız yönetim kurulu üyelerimiz, iş insanlarımız, bürokratlarımız, Ankara ve biz İstanbul bursiyerleri ile gerçekleştireceğimiz gelenekselleşen ÇESİAD kahvaltı programımıza katıldık. Orada, Ankara’da bulunan, belki ilerde aynı ortamda bulunup da birbirimizden haberdar olamayacağımız birçok arkadaşımız ile tanıştık.

Karşılıklı olarak memnuniyetlerin havada uçuştuğu sohbetlerimizde, aynı şekilde İstanbul için bir gezi olması durumunda yine hep birlikte olabileceğimizin sözlerini de verdik. Kahvaltı programımızın ardından Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ni gezmeye başladık. Cezaevi gezisi boyunca hepimiz farklı duyguları içimizde barındırarak belki de burada zamanı geçmiş insanların neler hissetmiş olabileceklerini anlamak istedik. Tarihte bildiğimiz birçok kişiye ve olaya tanıklık yapan cezaevi, bizim için Ankara’da ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmiş oldu.

Cezaevi sonrasında şu anda Cumhuriyet Müzesi olan 2.TBMM binasını gezmek için otobüsümüzde yerlerimizi aldık. Meclise vardığımızda binanın verdiği o yaşanmışlık görüntüsü, bizleri hiç yaşamadığımız ama derinden hissettiğimiz o eski zamanlara götürdü. İçeriye girdiğimizde zamanında buralarda kimlerin yürüdüğünü, hangi önemli kararların alındığını ama en çok da cumhuriyetin daha çok yeni olduğu, halkımızın yorulmuş ama ayakta kalmak için dimdik duran o varlığını düşünmek bizi bir hayli duygulandırdı ve bir o kadar da gururlandırdı.

Hepsini başta ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kahraman şehitlerimize, gazilerimize ve halkımıza borçluyuz. Gezimizin ana teması olan Ata’ya minnetimizi bu şekilde dile getirip bir nebze de olsa borcumuzu ödemek istedik. Bu ziyaret de bizlerden maddi ve manevi desteğini hiçbir şekilde esirgemeyen ÇESİAD ailesinin bizlere sunmuş olduğu büyük bir olanaktı. Meclis ziyareti sırasında Atatürk’ün fotoğraflarında gördüğümüz birçok kıyafeti, şahsi eşyaları, 10.yıl nutkunu okuduğu megafonu görmek bizleri bir hayli derinden hissettirdi. Hatıra fotoğrafımızı çektirip oradan ayrılarak bir sonraki durağımız olan Mamak’ta öğle yemeğimizi yönetim kurulumuz ile birlikte yiyerek gezimizin sonralarına doğru gelmiş olduk.

Ardından yönetim kurulumuz ile vedalaşıp otobüsteki yerlerimizi alarak, şimdi de bu iki günü konuşacağımız yolculuğumuza başladık. Dönüş yolumuz da gidiş kadar eğlenceli ve bol sohbetli oldu. Her birimiz, arayı uzatmadan, sık sık bu şekilde bir araya gelmemiz gerektiği önerilerini tekrarlıyorduk. Bizim daha yolculuğun başında yad ettiğimiz Sungurlu Projesi’nin yanında anabileceğimiz harika bir geziyi daha anılarımıza eklemiş olduk.

Bolu’ya doğru artan kar bazılarımızda mutluluk uyandırırken, sabah iki tane sınavı olan ama bizlerle vakit geçirmek için aramızda bulunan arkadaşımız Selin için ufak da olsa endişe uyandırmıştı ki çok sürmeden yolun açılmasıyla rahatlamıştık. Bu endişe hepimizin yıllar geçse de unutamayacağı ve her bir araya gelince anlatacağı tatlı bir anı oldu.

Saat 23.00 gibi Üsküdar’da bulunan dernek merkezimize gelerek yolculuğumuzu burada tamamladık. İlerde, hatıralarımızda, tek başımıza geldiğimiz değil de ÇESİAD ailesi olarak geldiğimiz Ankara olarak yer almasını sağlayan, bizim samimiyetimize ve birlikteliğimize değer katan ÇESİAD ailesine her birimiz teşekkür ederiz. Bir sonraki programımızda bir arada görüşmek dileğiyle.

İrem Seda BAŞKAYA – Marmara Üni. Hukuk 3. Sınıf Öğrencisi