“ÇESİAD” KOCAELİ DOSTLUK KAMPI’NDA

(18-20 ŞUBAT 2022, Kocaeli Diriliş Kamp Alanı)

Kocaeli Diriliş Kamp Alanında yapacağımız ÇESİAD Kocaeli Kampımız için 18 Şubat 2022 Cuma günü Geleneksel Çay Günü saatimizde, dernek merkezimizde buluştuk. Yolculuk saatine kadar gelenlerle birlikte çay eşliğinde hoş sohbetler ettikten sonra herkesin toplanmasıyla birlikte otobüse geçip valizleri yerleştirdik. Daha sonra, her zamanki gibi hatıra fotoğrafımızı çektirdikten sonra otobüsteki yerlerimize geçtik ve yola koyulduk. Yolculuk daha yeni başlamışken yavaş yavaş samimi sohbetler kurulmaya başlamıştı. Derken otobüsün ses sistemine bağlanıp türküler açılmıştı bile. Kimisi hüzünlendiren kimisi düşündüren türkülerin ardından oyun havasına geçildi ve otobüste karşılıklı oynanmaya başlandı. Uzun olmayan ama dolu dolu geçen yolculuğun ardından kamp alanının bulunduğu bölgeye gelmek üzereydik ki artık telefon hatlarının çekmediğini fark ettik. Bu da demek oluyordu ki bu kamp gerçekten bir doğa kampı olacaktı. Yağan kar ve soğuk havanın da etkisiyle yavaşlayan otobüste olan herkesi bir yorgunluk havası bürümüştü ki kamp alanına vardık. Kamp alanına girişte bilgilerimiz alındıktan sonra kızlar kendi kamp alanına geçti, erkekler kendi kamp alanına geçti ve yatış hazırlıklarından sonra ilk günü böylece bitirmiş olduk.

Lapa lapa yağan karın yanı sıra açan güneşin ilk ışıklarında ikinci güne uyandık. Temiz havada güzel bir kahvaltının ardından kamp alanı girişinde buluşup kampların vazgeçilmezlerinden olan kamp yürüyüşü için yola çıktık. Toplamda 45-50 kişilik olan ekibimiz soğuk havanın etki etmediği samimi bir kardeşlik atmosferi altında 4-5 kilometre yürüyüş yaptık. Tabii ki de bu sadece bir yürüyüş olmadı ve bir anda iki taraflı bir kartopu savaşı etkinliğine döndü. Öğrenciler olarak hem yürüyor hem de karşılıklı kartopu savaşı yapıyorduk. Güle eğlene geçirdiğimiz dolu dolu birkaç saatin ardından kamp alanına geri döndük ve yorgunluğumuzu atmak için odalara geçtik. Bir süre dinlendikten sonra ok atmaya veya grup oyunları oynamak için ortak alana geçtik. Keyifle geçen günde artık karnımız acıkmaya başlamıştı ki kamp için kurulan sohbet grubumuza “Arkadaşlar mangal alanındayız” diye bir mesaj geldi ve hep birlikte ortak alanda bulunan mangal alanına doğru yola koyulduk. Mangal alanına geldiğimizde mangalcıbaşımız ve aynı zamanda yönetim kurulu üyemiz Mustafa Kuş abimiz odun taşımaya başlamıştı, biz de ona yardımcı olmak adına mangalı ve biraz da odunu ortak alana getirdik. Daha sonra bir kibrit ile alevlenen mangal ateşi etrafında samimi sohbetler eşliğinde mangal malzemelerini, köfteleri, sucukları, domatesleri, soğanları hazırlamaya başladık. Hızlı yanan ateşin de yavaşlaması ve köz olması ile birlikte ilk köfteler ile sucuklar mangala atıldı ve o efsane mangal kokusu etrafı sardı. Artık herkesin karnı çok acıkmıştı ki tam da bu sırada Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Yıldırım ve bazı yönetim kurulu üyelerimiz kamp alanına geldi. YK üyelerimiz ile öğrenciler keyifli bir sohbetin ardından ekmeğini alıp mangalcıbaşı Mustafa abinin yanına geldi ve ekmek arasını yapmaya koyuldu. Herkes sırayla ekmek arasını yaparken bir yandan da gidenlerin yerine yeni sucuk ve köfteler, biberler, domatesler konuyordu ve o efsane mangal kokusu sürekli yenileniyordu. Herkes karnını doyurduktan sonra derneğimiz yönetim kurulu üyesi Ahmet Cihat Yıldız abimizin karda kaymak için yaptırdığı brandaları alıp kaymaya koyulduk. Epeyce kaydıktan sonra herkes ıslandı ve yoruldu. Bu yüzden tekrar odalara dağıldık ve mola verdik. Birkaç saat sonra ortak alanda kampların bir diğer vazgeçilmezi olan “kamp ateşi” için toplandık. Kamp alanı karlı olduğu için (hatta insan boyu kar var diyebilirim) kamp ateşi yakmakta zorlanacaktık çünkü yanan ateşle su olan kar ateşi söndürecekti. Derken mangalcıbaşı Mustafa abimiz ateşi mangal üzerinde yakıp daha sonra bu ateşi kara devirdi. Böylece ateş sönmeden yanmaya devam etti. 

Bir yandan ısınmaya, diğer yandan da sohbet etmeye çalışırken saz ve gitar eşliğinde şarkılar söylemeye başladı herkes. Daha sonra sıra oyun havalarına gelince hemen halay pozisyonu alındı ve oynanmaya başlandı. Bir yandan saz çalınıyor bir yandan da halay çekiliyordu. Öğrencilerden kimisi türkü söylüyor kimisi de yönetim kurulu üyeleri ile birlikte halay çekiyordu. Epeyce bir süre saz çalındı, halay çekildi, oyunlar oynandı. Ardından yorulan ekibimiz yanan ateşin etrafında halka oluşturdu ve ısınmaya çalıştı. Tabii bu arada şarkılar, türküler söylenmeye devam edildi, hatıra fotoğrafları çekildi. Bu faslı yönetim kurulu üyesi olan Neslihan ablamızın o güzel sesiyle söylediği türkülerle bitirdik ve odalara dağıldık.

Birkaç saat sonra, akşam yemeğinin ardından, sohbet etmek için kamp alanında bulunan kıl çadıra geçtik. Burada hem yeni gelen arkadaşlarla hem de eskiden ÇESİAD’ta daha önceden bulunmuş kişilerle tanışma fırsatı elde ettik. Tanışma faslının ardından da yine saz ve gitar eşliğinde şarkılar, türküler söyledik. Ardından her kampta olduğu gibi bu kampta da oyunlar oynamaya başladık. Halay çektik, oyun havası oynadık, kaşık kırdık???… Saat gece yarısını geçmeye başlamıştı fakat ortamın samimi havasından daha kimsenin uykusu gelmemişti. Sohbet, muhabbet ederken çaylar içildi, ikramlar yendi. Epeyce bir süre sohbet ettik. Daha sonra, bir süredir İngiltere’de olan ve biletini bizim için erkene çeken – aynı zamanda ÇESİAD’ın vazgeçilmezlerinden olan- Arif abimizin klarnet dinletisini dinledik. Her ne kadar klarneti bozulmuş da olsa gayet güzel bir dinleti olmuştu bizim için. Bu dinletinin ardından uykusu gelen arkadaşlar odalarına geçerken bizler sohbet etmeye devam ettik. Bu geceyi “Öğrenciler olarak neler yapabiliriz?, Nasıl daha güzel zamanlar geçirebiliriz?” gibi konular üzerinde fikir alışverişi yaparak tamamladık ve odalara dağıldık.

Kampımızın üçüncü gününe yine güneşin ilk ışıkları ile başladık ve kahvaltıya geçtik. Kahvaltının ardından çıkış hazırlıklarını yapmak için odalara geçtik. Eşyaları topladıktan sonra çevre temizliğini de yapıp otobüsteki yerlerimizi aldık ve İstanbul’a dönüş yolculuğumuz başladı. Kamptan ayrılmanın verdiği buruk hava bir süre geçmedi fakat otobüsün ses sistemine müzik bağlanması ile o hava dağıldı. Bir yandan oyun havası oynarken bir yandan da Instagram hesabımızdan canlı yayın yaptık. Otobüste bir de Ok Atma Yarışmasında “19” puanla birinci olan Bilal Çeşitçioğlu arkadaşımızın ödül törenini yaptık ve hediyesini YK üyemiz Ahmet Cihat abi takdim etti. 

Kısa bir yolculuğun ardından otobüsümüz Üsküdar Meydan’da durdu ve valizlerimizi alıp hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra dağıldık. Bizim için yine çok güzel anılar biriktirdiğimiz bir etkinlik olmuştu. Bu etkinlikte emeği geçen başta yönetim kurulu başkanımız Mehmet Yıldırım’a, kampta bizi yalnız bırakmayan Mustafa Kuş abimize, yine bizleri ziyaret eden Neslihan Yurtdagül ablamız ile Adnan Alıç abimiz ile diğer yönetim kurulu üyelerimize, hemşehrimiz ve kamp alanında görevli olan Bekir Köksal Abimize, ÇESİAD’ın vazgeçilmez ikilisi olan Arifcan Yılmaz ve Ahmet Cihat Yıldız abilerimize, kamp alanını bize tahsis eden Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve kamp alanında bize yardımcı olan diğer kamp görevlileri ile kampa gelen tüm öğrenci arkadaşlara teşekkür ederiz.

Yazar: Ali Sadık ULUS (2021-2022 Öğrenci Başkanı, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4. Sınıf)